Kansere karşı mücadelede “Farkındalık ve Bilinç Düzeyinin Artırılması” önemli bir Strateji olup, ülkemizde “Kanser Haftası” olarak kabul edilmiş olan 1-7 Nisan haftası boyunca düzenlenen çeşitli etkinliklerle konuya dikkat çekilmektedir.
Kanser, Dünyada ve Ülkemizde bilinen Ölüm nedenleri sıralamasında Kalp ve Damar Hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alan önemli bir Sağlık sorunudur. Gelecek yıllarda Dünya nüfusunun artması, yaşlanması ve Kansere yol açabilecek risk faktörlerine daha çok ve daha uzun süre maruz kalınması ile birlikte gerek tanı konacak Kanser olgu sayısının artışı gerekse yüksek tedavi maliyetleri nedeniyle Kansere bağlı ekonomik, sosyolojik ve psikolojik yükün artması beklenmektedir. Oysa Erken Teşhis edildiğinde Tedavinin mümkün olduğu ve yaşam kalitesinin artırılabildiği Kanser türleri olduğu düşünülürse Korunmanın önemi daha da artmaktadır.
Kanser beraberinde getirdiği Sağlık sorunlarının yanı sıra, maddi ve manevi yönden uzun süreli mücadele gerektiren bir Hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2020 yılı verilerine göre; Küresel bazda 19.2 milyon yeni Kanser vakası tespit edilmişken, Kansere bağlı yaklaşık 10 milyon Ölüm gerçekleşmiştir. Dünya genelinde 75 yaşına kadar her 5 kişiden 1 kişinin Kansere yakalanacağı ve her 10 kişiden 1’inin ise Kanser nedeniyle hayatını kaybedeceği tahmin edilmektedir. Dünyada ve ülkemizde ilk sıralarda yer alan Kanser türleri ; Akciğer, Meme ve Kalın Bağırsak Kanserleri olarak benzerlik göstermektedir.
Kanser gelişiminde, %90 çevresel, %10 oranında ise genetik faktörler etkilidir. Çevresel faktörler arasında Tütün kullanımı (Sigara,Elektronik Sigara, Puro, Pipo, Nargile vb. ) ;Aşırı Alkol tüketimi ; Fazla kilolu, Obez olma ; Yoğun Güneş ışınına maruz kalma ; Radyasyona veya yüksek dozda Röntgen ışınına maruz kalma ;Aşırı yağ ve yağlı besinlerin tüketimi ;Tuzlanmış, tütsülenmiş,dumanlanmış besinlerin fazla tüketimi; yetersiz taze Sebze ve Meyve tüketimi ; Yetersiz posa tüketimi ; Yüksek miktarda Pestisit ; Asbeste maruz kalma ; Olumsuz çalışma koşulları ; Kanserojen olarak anılan bazı Kimyasallara maruz kalma ; bazı Virüsler ; Hava kirliliği en belli başlı bilinenlerdendir. Bu tür Çevresel Faktörlerin önlenmesi ile gelişmekte olan Kanserlerin günümüzde %30-%50 oranında önlenebileceği bilinmektedir.
Neler mi yapmalıyız? Tüm Tütün ürünlerinden tamamen uzak durun. Alkol almayı seçiyorsanız, bunu çok ölçülü yapın. Hergün 2-2,5 litre su için. Bol miktarda sebze ve meyve yiyin. Akdeniz tipi Beslenmeyi seçin.Akdeniz tipi Beslenme çoğunlukla Meyve ve Sebzeler, Tahıllar, Baklagiller ve Çerez gibi bitki esaslı gıdalar üzerine odaklanmaktadır. Akdeniz tipi beslenmeyi seçenler, zeytinyağını tereyağına ve balığı kırmızı ete tercih ederler. Obeziteden kaçının. Bol miktarda sebze ve meyve yiyin. İşlenmiş Et tüketiminizi sınırlayın. Aşırı şeker alımından kaçınalım. Şekeri olabildiğince doğal yollardan almak en doğru çözüm olacaktır. Taze ve kuru meyveler, kuruyemişler, hurma, balkabağı ve bal , tatlı şeker alternatifleri olabilir. Güneş ışınlarının en kuvvetli olduğu 10 ile 16 arasındaki öğle güneşinden kaçının. Güneş kremini bolca kullanın. Solaryum ile bronzlamaktan kaçının. Hepatit B ve HPV Aşılarını yaptıralım. Hergün 30 dakika kadar tempolu yürüyüş yapalım. Egzersizlerimizi aksatmayalım.
Elbette Kanserde Erken Tanı için hep dikkat çekilen, benim daha önceki köşe yazılarımda da belirttiğim "Semptom" lara dikkat edilmelidir.Ayrıca Kanser Tarama Tetkikleri zamanında yaptırılmalı gerekirse KETEM (Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri) lerden destek alınmalıdır. KETEM birimleri tarafından "Kanser Taramaları"ücretsiz ve randevusuz olarak yapılmaktadır.Ayrıca Mobil uygulama, Web ve Alo182 Randevu hattından randevu alınarak da gidilebilir.
Unutmayalım ki " Kanser İhmale Gelmez ! Bazen Bir Gün Çok Şeyi Değiştirir! " ...
Tüm Okurlarıma Sağlık, Mutluluk dolu günler, haftalar diliyorum ...
Op. Dr. Atıl Birol